Bir gün kutup ayısı ve boz ayıcık brolar, boz ayıcığın evinde müzik dinleyip takılırlarken karınları acıkmış. Dışarıdan zamburger, kako kalo ve pattes menüsü sipariş buyurmuşlar. Siparişi de boz ayıcığın çevirmeli ev telefonuyla vermişler. Kutup ayısı o zeytinyağı yeşiline yakın renkteki, parmakla çevirmeli ev telefonunu çok severmiş. Kutup ayısı sanatçı bir aileden geldiğinden böyle retro ve dekoratif objeler onun pek bir ilgisini çeker imiş. Kutup ayısı ve boz ayı brolar bir güzel menülerini tıkınırlarken okuldan ortak arkadaşları olan ve ismi lâzım olmayan Onur adlı sınıf arkadaşlarını çekiştirip güldükleri yerde patteslerinin, kalolarının ve börgırlarının keyfini çıkarıyorlar imiş. Onur adlı arkadaşlarının nikneymi ise “Ziyâ” imiş. Çünkü sürekli Ziyâ’lık yapan Ziyâ gibi bir arkadaşmış. Boz ayıyla kutup ayısına devamlı takılırmış, sataşırmış, onlar da ona takılırlarmış. Hatta boz ayıcık bro bazen bu Ziyâ Onur ile güreş tutar imiş. Ziyâ Onur kuvvetli imiş ama boz ayı bro daha kuvvetli imiş. 

     Kutup ayısı Ziyâ Onur’u bazı yönlerden korku filmi karakteri Chucky’le özdeşleştirirmiş. Çünkü ne zaman Ziyâ’lık yapacağı ve bu Ziyâ’lığının ne olacağı pek belli olmazmış. Zaten bu Ziyâ Onur, Toyzar As’ın aksine, ufak tefek bir arkadaş imiş. Bir bakıma fırlamalık yapan oyuncak bebek gibi yani!

     Bu üç arkadaş bir gün Ziyâ’nın Nişantaşı civarındaki evini ziyaret etmişler. Ziyâ’nın evde pek sakin, pek aklı başında, pek efendi davrandığını gözlemleyince de birazcık şaşırmışlar. Okuldaki ve dışarıdaki Ziyâ’ca hareketlerinden eser yokmuş. Biraz Ziyâ’nın evinde takıldıktan sonra üç arkadaş havanın güneşli olmasını ve etrafın da cıvıl cıvıl insan dolu olmasını fırsat bilerek sırt çantalarını taktıktan sonra yine dışarı çıkıp kız tavlamışlar. Ziyâ tavlayamamış. O biraz çekingen kalmış. Hatta kutup ayısı ve boz ayıcık brolara Ziyâ Ziyâ laflar etmiş. Her zamanki Ziyâ’lıklarına devam ederek kutup ayısıyla boz ayıcığı hem gıcık etmiş hem de güldürmüş. Cins cins laflar nâmelermiş. Hem de Ziyâ makâmında. Günün sonunda üç arkadaş normal insan gibi takılmışlar, güzel güzel cici cici vakit geçirmişler (Duy da inanma). 

     Ziyâ Onur bütün Ziyâ’lıklarına rağmen sadık bir arkadaş imiş. Kutup ayısı daha sonraki yıl okul değiştirip evine daha yakın bir okula geçince Ziyâ Onur yıllıkta boz ayıcık bronun bölümündeki yazısında onu da anmayı unutmamış imiş. Bu arkadaşın bir de Nokia 3310 telefonda “snake” oynama alışkanlığı var imiş. Sürekli rekorlar kırıp sonra yine o kendi kırdığı rekorları kırarmış. Hatta bazen çaktırmadan sessize alıp derste bile oynar imiş miş.

Mutlu son!